Tsha Hangi Ders Lise? Bir Hayal Kırıklığı Hikâyesi
Lise yıllarımı düşündüğümde aklıma hep aynı duygular gelir. Neşe, kaygı, umut ve en çok da bir tür belirsizlik… O belirsizliğin içinde kaybolduğum anlardan biri de, Tsha hangi ders lise sorusunu ilk kez duyduğum andı. O an, içimde karışan duyguları unutamıyorum. Çünkü o, sadece bir dersin adı değildi, benim için geleceğe açılan bir kapının anahtarı gibiydi.
Bir Sınıf, Bir Soru, Bir Hayal Kırıklığı
Kayseri’nin soğuk bir kış sabahıydı. Çatırdayan kaloriferin ısısı, sınıfı her zaman olduğu gibi ağır bir sessizliğe büründürmüştü. Saat 10:30 civarıydı ve sınıf öğretmenimiz, “Bugün hep birlikte Tsha hangi ders lise konusunu konuşacağız,” dediğinde, hiçbirimizin ne demek istediğini anlamadığını fark ettim. O an, kalbimde küçük bir kıpırtı oldu. “Tsha ne demek?” diye düşündüm. Arkadaşlarımın bakışlarında karışık bir şaşkınlık vardı. O sırada içimde bir şeylerin yerine oturmadığını hissediyordum.
Tsha, bir dersten çok daha fazlasıydı aslında. İlk başta bu konuyu anlamadım. İçimden, “Ben buradayım ve geleceğimle ilgili büyük bir şey öğreniyorum,” diye düşündüm ama o kadar çok soru vardı ki aklımda… Tsha hangi ders lise olmalıydı? Ya bu ders, benim hayallerimle bağdaşıyorsa? Ya bu ders bana ilham verecekse? Ama sonra öğretmenimin devam eden cümleleri, bütün hayallerimi bir anda yok etti.
Öğretmenimiz, “Tsha, sadece bir öğretim programı değil, aynı zamanda sizin sosyal becerilerinizi geliştireceğiniz bir alan,” dedi. Ama işte o an, o güzelim hayalimin içine karanlık bir gölge düştü. İçimde bir hayal kırıklığı vardı. O kadar çok umutla yaklaşmıştım ki… Ama bu kadar sıradan bir ders, bir öğretim modeli mi? Sadece “sosyal beceri” mi? Gözlerim doldu. Çevremdeki gülüşmelere karışan sessizlik, birdenbire tüm dünyamı kapsadı.
İçimdeki o karamsarlık anı…
İçimden bağırmak istedim: “Hayır! Tsha, bu kadar basit olmamalı! Bu kadar sıradan bir ders olmamalı!” Ama tabii, bu hislerimi kimseyle paylaşmak, o an bana kolay gelmedi. O kadar zorlayıcıydı ki… Birçok soru kafamda birbirine karışıyordu: “Ya bu dersten hiçbir şey öğrenemezsem? Ya hayallerimle uyuşmazsa? Ya bir adım daha geriye gidersem?” Kendi içimde boğulurken, herkesin cümlelerine duyduğum tepkiyi anlamıştım: “Tsha, çok önemli bir ders. Hayatın bir parçası,” diyorlardı ama içimde bir kırgınlık vardı, bunu kimse görmüyordu.
Bir Hayal Kırıklığı, Bir Umut Arayışı
O günü hatırlıyorum, adeta bir dönüm noktasıydı. Tsha hangi ders lise sorusu, içimde büyük bir kaygıya yol açarken, bir yandan da kendime başka bir yol aramaya başladım. “Belki de bu ders bana yeni bir bakış açısı kazandırır,” diye düşünmeye başladım. Kendi hayatımda bir şeylerin eksik olduğunu hissediyordum ve belki Tsha, o eksik parça olacaktı. Ama o an ne kadar hayal kırıklığına uğramış olsam da, küçük bir umut kırıntısı kalmıştı içimde.
Bunu fark ettiğimde, derse daha farklı bir açıdan yaklaşmaya başladım. Hedefim artık sadece “Tsha hangi ders lise?” sorusunun cevabını bulmak değil, bunun bana nasıl bir katkı sağlayabileceğini düşünmekti. Belki de içimdeki kaygıyı bir kenara bırakıp, o dersten bir şeyler öğrenebilirdim. Öğrenmeye açık olmak, belki de hayatın en büyük adımıydı.
Zamanla Değişen Perspektif
Zamanla, o eski hayal kırıklığımın yerini merak almaya başladı. Tsha, başlangıçta bana belirsiz bir dersti ama zaman içinde o dersten aldığım bir iki öğreti, hayatımın çok önemli bir parçası haline geldi. Sosyal beceriler, insanlarla sağlıklı ilişkiler kurmak ve duygusal zekâ geliştirmek… Bütün bunlar, bana sadece sınıfta değil, gerçek hayatta da fayda sağlamaya başladı. Belki de başlangıçtaki kaygım, bu derse dair tüm olumsuz düşüncelerim, bana iyi bir yol gösterdi.
Hayat, beklediğiniz gibi çıkmazlarla dolu. Başlangıçta kötü görünen şeylerin, zamanla en değerli derslere dönüşebileceğini görmek, insanın içinde bir şeyleri değiştirebiliyor. “Tsha hangi ders lise?” sorusuna, şimdi farklı bir açıdan bakıyorum. O soru, benim için sadece bir dersin adı değil, aynı zamanda bir değişim, bir dönüşüm sürecinin başlangıcıydı.
Ve sonunda ne oldu?
O gün, “Tsha” bana anlamını tam olarak vermedi. Ama şimdi geriye dönüp baktığımda, aslında her şeyin bir yola çıktığı bir an olduğunu düşünüyorum. Bazen hayal kırıklığı, bazen belirsizlik, bazen de umutsuzluk… Bunlar, bizi bir adım daha ileriye taşıyan, insanı gerçekten büyüten duygular. O an anlamadığım dersin, yıllar sonra bana öğrettikleri, hayatımda aldığım en değerli derslerden biri oldu.
Belki de bu yazıyı okurken, siz de kendi hayatınızdaki “Tsha” anlarını hatırlayacaksınız. Bazen, hayatın size sunduğu ilk izlenimlerin, bir zaman sonra en önemli derslere dönüştüğünü kabul etmek gerekiyor.